T
tap-: bulmak, yakalamak tabuşamı: yasaklanmış tal-: dalmak, girmek tal: söğüt tala-: yağmalamak, ısırmak talav: katı, dert, tutuklu talpın-: çabalamak, uğraşmak, çalışmak tawuş: akıl, hafıza, ses tamaq: damak tañ qat-: tan atmak, aydınlanmak tabul-: bulunmak, bulmak taxta: tahta taqta: tahta taqsır: hata tarlıq: darlık, sıkıntı tarqal-: azalmak, kurtulmak tart-: çekmek, doldurmak, almak tas bol-: kaybolmak, ortadan kaldırmak tas et-: kaybolmak, ortadan kalkmak taşla-: atmak, bırakmak, dışlamak tay-: kaybolmak, uzaklaşmak, gitmek tayaqquz: uyanık, dikkatli, hazır taw: dağ teber-: basmak, sıkıştırmak tebin-: fırlamak, atılmak, çekişmek tegin: boşuna, gereksiz teli: deli, evliya temir: demir teñ: geniş Teñiri: Tanrı teñli: yaşıt teren: derin Terk [anası]: Kuzey Kafkasyada bir nehir, Terk annem toy-: doymak tersey-: kötü gitmek, kötü olmak, bunalmak teş-: deşmek, yarmak til: dil tile-: dilemek, istemek tilew: dilek, arzu tın: 1) sessiz. 2) işlenmemiş toprak tinç bol-: kolay olmak tıñla-: dinlemek tiri: diri tiş: diş tiy-: değmek, dokunmak tiz: diz töbe: tepe tör: köşe tol-: dolmak tolqun: kıvrım, dalga ton-: donmak tul: yalnız, tek, hep, dul tulpar: koşu atı tuñ: gece tunçuq tur-: çürütmek tunuq: karanlık tuwra: düz, doğru, namuslu, dürüst tuyaq: toynak tül: gerçek, hakikat tüp: dip, alt tüş: öğle, rüya tüş-: varmak, ulaşmak, gelmek, inmek tüyün: düğüm