E
eger: tazı el: vatan, yakın, insan elçi: elçi, buarada Azrail eliwaş: eyvah, vah elt-: göndermek, sürmek emmek: 1) bela, dert, gaile. 2) emek erte: erken, sabah endi: şimdi eniş: iniş, aşağı enkeyt-: eğmek eñ: yanaklı ep: yol erden: erdem erkin qoy-: serbest bırakmak, azat etmek es: akıl esgerme: anma, hatırlama, yâd etme