A
abat: adım accal: ecel aççı: acı açıq: candan, samimi, açık yürekli açuw: öfke acuwlan-: kızmak aristan: tutuklu, mevkuf ağu: zehir aq-: akmak Aqtaşawux: yer ismi al: al, kırmızı, ön, alt [yük] ala tur-: kefalet almak art: geri, son, arka aläm: alem, dünya alay: eyvah!, ah!, vah! albah: deli alıs: uzak almas: elmas amal: iş, umut anadaş: öz, bacı Ana Dol: Don nehri ananay: bacı ananay: şarkı ünlem sözü aqtaş toqsay yet-: aksayarak, emekleyerek ulaşmak arqa: tümsek, tepe arsar: korku art et-: geride bırakmak, terk etmek artıl-: artmak, çoğalmak artıl: geçme, aşma aş yoldaş: azık, yiyecek aşkara: açık, net asır-: korumak, tutmak, çekmek, geçindirmek, beslemek aslam sal-: ağır gelmek aslam: çok aşna: aşina, sevimli, dost ata: baba ataş-: aramak atolu: adı ulu, asil awadanlıq: acizlik, dayanılmaz, üstün, büyük aylan-: dönmek, gitmek awlaq: tarla, meydan, bahçe awru-: ağrımak awul: köy awuz: ağız azatla-: azat etmek, serbest bırakmak Axsay [Yaxsay]: Yahsay, yer ismi aya- (ve ayar gelecek şekili): korumak, özen göstermek ayan: belli, açık, bilinen ayt-: söylemek, demek az bildin: fakir, aciz, garip azaw: sivri, azap, fildişi